Sevdiklerim: Beirut

Antidepresan etkisi yaratan müzikler vardır ya Beirut şarkıları da öyle benim için. Zaten bir çoğumuzun severek dinlediği grup ülkemize gelip Gezi eylemlerine destek vermesiyle daha da bir sevildi. Bu arada sevenlerine müjde Ağustos ayında İstanbul'a geliyorlar konser vermeye :)

Aslında son yıllarda işe gelirken arabada dinlediklerimden başka müzik dinlemiyorum desem yeri. İşteyken de koşturmacadan fırsat bulamasam da arka planda açıktır hep bir şeyler. İşte bu zamanlarda ruhumu dinlendiren şeyler dinlemeyi seviyorum. Çoğu şarkılarında barındırdığı Balkan ezgilerine de ayrıca bayılıyorum belirtmeden geçmeyeyim :)

Şu an ofisime kapanıp kahvemi yudumlarken en sevdiğim şarkılarından birini dinlerken sizlerle paylaşmadan edemedim:

Tek Derdim Ne Yesem : Brownie Cheesecake

Farkındayım blogu epey ihmal ettim son günlerde, bırakın post yapmayı yorum bile yapamıyorum. Bahar yorgunluğu mu dersiniz, hafiften bunalım evresi mi bilemeyeceğim ama pek keyifsizim bu aralar.
Bunda özel ve iş hayatımın tabi ki payı var ama şu an işte sorun bu diyecek bir derdim olmamasına rağmen pek bir keyifsiz ve isteksizim. Çağımızın hastalığı memnuniyetsizliğe mi kapıldım acaba?

Bu hafif depresif hallerimden mi üstüme ölü toprağı serpildiğinden mi bilmem eve gidince bir kaç şey atıştırıp bir şeyler okuyayım ya izleyeyim dememle birlikte koltukta uyumuş olarak buluyorum kendimi. Saat 9 gibi mayışan bünyem gözlerini gece 2-3 gibi açıyor ve sonra uyumak falan yalan oluyor doğal olarak. Bu düzenli düzensizlik hem sinirlerimi bozuyor hem de aklımdaki planlara uyamamak da beni deli ediyor. Bu hafta sonu biraz silkinip kendime gelme çabaları içinde olacağım, kısmet.

Of çok uzattın Esra hadi tatlıya gel artık diyenler haklısınız. Ama bu postu okuduğunuza pişman olmayacağınız bir tarif ile karşınızdayım. Her ne kadar diğer tariflerim kadar pratik olmasa da bugünkü tarifimiz Brownie Cheesecake :)

Eğer Starbucksın bu tatlısını seviyorsanız bunu denedikten sonra yüzüne bile bakmayacaksınız benden söylemesi :) Gelelim malzemelerimize:

Tabanı için:

200 gram bitter çikolata

200 gram yumuşak tereyağ

3 yumurta

200 gram pudra şekeri

100 gram un

Cheesecake için:

150 gram pudra şekeri

400 gram labne peyniri

2 yumurta

1 paket vanilya

Çikolata sosu için:

150 ml krema

200 gram bitter çikolata

• Yapılışına geçelim şimdi de. Önce bitter çikolatayı benmari usulü eritin. Bu arada tereyağ ve şekeri krema kıvamına gelene kadar çırpın. Daha sonra sırasıyla yumurta ve unu ilave edin. Son olarak da erimiş çikolatayı da ekleyip karıştıralım. Yağlı kağıt serilmiş yuvarlak kelepçeli kalıba karışımı yayalım. 
• Daha sonra cheesecake malzelerinin hepsini bir kaba alıp iyice karıştırdıktan sonra bu karışımı kalıba döktüğümüz brownie hamurunun üstüne yayalım. Önceden 180 derecede ısıtılmış fırında 30-35 dakika pişirelim. Piştikten sonra oda sıcaklığına gelinceye kadar bekleyelim ve daha sonra 2 saat buzdolabında bekletelim. 
• Bu arada kremayı ısıtalım ama kaynatmamaya dikkat edelim. Çikolataları parça parça ekleyelim ve iyice eriyinceye kadar karıştıralım. Burada dikkat etmemiz gereken bu sosu kullanmadan önce 40 dakika beklemek ve bu süre zarfında ara sıra karıştırmak.  
• Evet mutlu sona çok az kaldı. 40 dakikanın sonunda çikolatalı sosu buzdolabında beklettiğimiz cheesecakenin üstüne döküp son olarak 1 saat daha buzdolabında beklettikten sonra servise hazırız.

Afiyet olsun şimdiden :)

TGIF - Hayat Ne Tuhaf Vapurlar Falan

Başlığım TGIF yazı serimle ne kadar alakasız farkındayım. Bu hafta sadece 2 gün çalıştığımdan ve o günlerden biri de bugun olduğundan cuma moduna giremedim henüz o nedenle haftasonu tatlısı paylaşamıyorum bu hafta :( Bugun size haftasonları ile ilgili sevip sevmediklerinden bahsetmek geldi içimden.

• Haftasonunun benim için gerçek anlamı kahvaltı ama açık büfe kahvaltıdan nefret ederim. Kahvaltı dediğin serpme olacak, masana gelecek. Aç aç gitmişim bir de kuyruğa girip önümdekini bekleyemem açıkçası. Ama Ankara'da hafta içi normal kahvaltı veren her yer haftasonu açık büfe olayına geçtiğinden hala istediğim kahvaltı mekanını bulamadım.
• Haftasonu sinemeya gitmek gibi bir hatayı herhalde en son 10 yıl önce yapmışımdır. 
• Yeşil alanlarda zaman geçirmeyi seviyorum haftasonları. O nedenle hayatımızın neredeyse yarısı orada geçmesine rağmen ODTÜ kampüsü haftasonları kaçış yerimiz olabiliyor. Eymir kadar kalabalık olmuyor en azından :)
• Gece hayatını değil ama bazı gece mekanlarını seviyorum. Tıkış tıkış olmayan, yan masayla akrabalık kurmadan geceyi bitirebileceğimiz, müzikleri zevkime uyan mekanlar tercihim. Ama haftasonundan daha çok haftaiçi bir şeyler içip sohbet muhabbet için uğruyorum genelde oralara da. Kısacası haftasonları gece hayatımız evde oluyor genelde. En azından kaliteli şeyler geçiyor boğazımızdan :)
• Bir de haftasonları benim için balık günü. İç anadolunun bağrından kopup gelmeme rağmen deniz ürünleri hastası bir insanım. Benim Ankara'da en sevdiğim balıkçı Ümitköy balıkçısı. Ortam süper, her şey leziz. Hala gitmemiş Ankaralılar varsa gitsin özellikle barbunun tadına baksın derim :)

Peki siz haftasonlarınızı nasıl geçiriyorsunuz?

Tek Derdim Ne Yesem : Cevizli Havuçlu Kek

Nihayet Cuma! Bu haftasonunu evde geçirmeye kararlıyım en azından gündüzleri.. Malum bugün karne günü olduğundan yarın tüm kafeler liseli, tüm avmler de çocuğunu gezmeye çıkarmış ebeveyn kaynayacak. O nedenle bu haftasonunu evde keyif yaparak geçirmek istiyorum. Tabi evde olunca yemeden olmaz :) Bu haftasonu için benim tercihim süte, çaya ya da kahveye en iyi eşlik eden cevizli havuçlu kek :)

Aslında nette bir sürü tarifi var ama bu da benden olsun:)

3 yumurta
1 su bardağı toz şeker(esmer şeker kullanıyorsanız miktarı 1\3 oranında azaltın bence)
1 su bardağı sıvıyağ
1 su bardağı süt
1 paket kabartma tozu
2.5 su bardağı un
2 adet orta boy havuç(rendelenmiş)
1 su bardağı iri çekilmiş ceviz
2 yemek kaşığı tarçın

Önce yumurta ve şekeri krema kıvamına gelene kadar çırpıyoruz. Mikser ya da metal çırpıcı yerine tahta kaşıkla çırpmanızı tavsiye ederim. Tabi bunun için bir erkek gücüne ihtiyacınız olabilir :) Daha sonra havuç, ceviz ve tarçın hariç tüm malzemeleri teker teker ekleyip karıştırmaya devam ediyoruz. Kalan malzemeleri de ekleyip son bir kez daha karıştırıyoruz ve karışımı yağlanmış kek kalıbına boşaltıyoruz. Önceden ısıtılmış fırında, 180 derecede yaklaşık 40 dakika pişirip afiyetle yiyoruz :)

Yaparsanız sonuçları paylaşın mutlaka!

Tek Derdim Ne Yesem : Şipşak Kurabiye

Geçen hafta Nutellalı Muffin tarifimi vermiştim hatırlarsanız. Onun kadar pratik bir tarifle yine karşınızdayım. Eğer bir anda canınız atıştıracak bir şeyler çektiyse, aniden misafir geldiyse bu kurabiye tam size göre :) Son günlerde tüm kurabiyelerimi bu hamuru baz alarak yapıyorum. Şekil verme yöntemim ya da içine koyduğum damla çikolata, fındık, ceviz gibi malzemeler değişiyor sadece.Aşağıdaki kurabiyelerin hepsi bu hamurdan yapıldı, siz daha da çeşitlendirebilirsiniz tabi ;) İşte yarım saatte servise hazır olacak bu lezzetimizin adı benim için Şipşak Kurabiye :)

Malzemelerimize geçelim hemen:

100 gr tereyağ( ben teremyağın kahvaltılık pakette olanını kullanıyorum yumuşak olduğundan eritmeye, beklemeye gerek kalmıyor)
1 yumurta
1/2 su bardağı toz şeker
1/2 su bardağı buğday nişastası
1,5- 2 su bardağı un
1,5 yemek kaşığı kakao veya arzunuza göre ceviz, fındık, damla çikolata (yarım su bardağı)
1/2 paket kabartma tozu

Yapılışına geçecek olursak yukarıda da belirttiğim gibi ben yumuşak tereyağ kullandığım için öncesinde bir işlem yapmadım. Ama tarifi önceden oda sıcaklığındaki ve tavada eritilmiş margarin ile de denedim fark etmedi. Hangisi kolayınıza gelirse o şekilde kullanabilirsiniz. Karıştırma kabına yağ,şeker,yumurta,nişasta, un ve kabartma tozunu ekleyip iyice yoğuralım. İki renkli kurabiye elde etmek için hamurun üçte birini ayrı bir kaba alıp kakaoyu ekleyelim. Eğer kakaoyu hamura yedirmekte zorlanırsanız 1 tatlı kaşığı sıvıyağ ekleyebilirsiniz. Daha sonra düz bir zeminde merdane yardımı ile önce normal hamurumuzu açalım, daha sonra da kakaolu hamuru açıp ortasına yerleştirelim. uzun kenardan başlayarak saralım ve uzun bir rulo elde edelim. Bu ruloyu 1 cmlik dilimlere bölerek yağlı kağıt serilmiş tepsiye yerleştirelim. Kurabiyeler kestiğinizde gözünüze küçük gelse de genişliyor ve kabarıyor, tepsiye dizerken bunu göz önünde bulundurun. Önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında 15 dakika pişirin. Pişirme süresini fazla abartmayın yoksa ısırılmayacak kupkuru kurabiyeleriniz olur benden söylemesi :) Eğer fındık, ceviz veya damla çikolatalı kurabiye yapacaksanız hamuru yoğurduktan sonra bunları da ekleyip hafifçe yoğurun ve yine aynı şekilde rulo yapıp, kesip, pişirebilirsiniz.

Bu arada bu kurabiye ile ilgili güzel bir özellikte hamuru yoğurup rulo haline getirdikten sonra streç filme sarıp buzluğunuza atabilirsiniz. Daha sonra buzluktan çıkardığınızda tamamen çözülmesini beklemeden dilimlenebilecek hale geldiğinde yine 1 cm kalınlığında dilimleyip aynı şekilde pişirebilirsiniz.

Denerseniz mutlaka paylaşın:)

P.S panda şekli vermek için kalıpları ebayden almıştım. Şöyle bir şey görüntüsü:

TGIF - Dizi Önerisi: Mom

Aslında zaman öldürmek için dizi önerisi desem daha doğru olacak. Benim için diziler ikiye ayrılır: ilgiyle takip ettiklerim ya da haftasonu tvdeki saçmalıklar yerine denk geldikçe, yemek yerken ya da haftasonu işlerle uğraşırken izlediklerim diye. Mom ikinci kategoriye giren bir dizi. E yaratıcısı da yıllardır izlediğim Two and a Half Men (her ne kadar Charlie Sheen'in gitmesinden sonra benim için ikinci kategoriye girmiş olsa da) ve the Big Bang Theory'den tanıdığımız Chuck Lorre olunca bir şans vermek istedim.

Dizinin başrolünde Scary Movie'den aşina olduğumuz Anna Faris var. Alkolizme verdiği mücadelenin yanı sıra ergen kızı ve küçük oğlundan oluşan ailesini idare etmeye çalışan Christy rolünde. Christy hayatındaki her şey için annesini sorumlu tutar ve onun gibi olmamaya çalışırken kızının hamile olduğunu öğrenmesiyle ne yapacağını şaşırıyor ve bu noktada annesi de olaylara dahil oluyor. Konu klişe dursa da diyalogları gayet eğlenceli. Haftasonu bir planınız yoksa ve izleyecek bir şey bulamazsanız şu an ilk sezonunda olan bu diziye bir şans verebilirsiniz :)

Tek Derdim Ne Yesem : Nutellalı Muffin

Yaşasın bugün Cuma :) Tek istediğim tüm haftasonunu evde sessiz sakin geçirmek, biraz kafa dinlemek. Bir de son günlerde iş-güç-ders derken epey uzak kaldığım mutfağa girmek tabi :) Bilmeyenler için tekrar edeyim yemek yapmaya 20li yaşların ortalarında başlamış biriyim - ki hala öyle kallavi yemekler yapan biri değilim. Ama işin pasta, kurabiye tarafı oldum olası beni cezbetmiştir ki haftasonları mutlaka basit ama lezzetli tarifleri araştırır, bulur ve denerim.

Hazır haftasonu gelmişken, bu soğuk havalarda benim gibi evden çıkası gelmeyenlere çikolatalı bir lezzet sunmak istedim. Bu tarif çocukların bile becerebileceği kolaylıkta Nutella severleri mutlu edecek pratik bir lezzet. Beyler, ben erkek olsam bu tarifi dener ve sevgilime/eşime dünyanın en kolay ve lezzetli sürprizini hazırlardım benden söylemesi ;) Ha bir de pms dönemindeki tatlı krizlerine birebir :)

Nutellalı muffinler 

Neyse nasıl yapılacağına geçelim hemen. Tabi önce malzemeler:

1/2 su bardağı nutella, 1 yumurta, 5 yemek kaşığı un, 1/2 su bardağı iri kıyılmış fındık 

Evet yanlış okumadınız hepsi bu :) Yapılışı ise çok basit , fındık hariç her şeyi homojen bir şekilde karıştır. Son olarak fındıkları ekle ve bir kez daha karıştır. İster silikon kalıplara, ister kağıt kalıplara kalıbın 2/3 ü dolacak kadar koy (istersen üstünü de fındık parçaları ile süsleyebilirsin) ve önceden ısıtılmış fırında 180 derecede sadece 12 dakikada pişir. Bence tam soğutmadan ılık bir şekilde tüket ve bana teşekkür et :)

Tarifi denerseniz instagramda #haftasonutatlısı ve #nutellalımuffin olarak etiketler ve beni mentionlarsanız çok sevinirim. 

Bilmeyenler için instagram hesabımın linki  için TIK TIK!

Beni bu tarifle tanıştırdığı için ben de asortik bloga teşekkürü bir borç bilirim :)

Postu şu özlü sözlerle bitirelim :P