28 Şubat 2014 Cuma

TGIF: Günaydın!

Normalde bu postun altında haftasonu tatlısı olmalıydı farkındayım ama mazeretim var ;) Benim haftasonu tatilim başladı şimdiden. Güne şu manzara ve feci bir soğukla başlamama rağmen mutluyum, huzurluyum ;)


27 Şubat 2014 Perşembe

Yanlış Zamanda Doğmuşuz Dedirten Gazete Reklamları

Eskiden birine skinny demek küfürden betermiş neredeyse dedirtecek gazete reklamlarından bir kuple gelsin hepimiz için :)






Siz de benim gibi 1960larda doğsaydım keşke demediniz mi bunlardan sonra, hadi itiraf edin :)

26 Şubat 2014 Çarşamba

Dipsiz Kuyu - İlişkiler

Kadın-erkek ilişkileri.. Hakkında milyonlarca şey yazılmıştır bir o kadar da yazılır. Ben de eksik kalmayayım dedim. Benim için bir ilişkinin en büyük bugları nelermiş onları konuşmak istedim.

1. Halka açık yerlerde sevgilinize trip atmayın. Erkekler hele siz tribin yakınından bile geçmeyin :)

2. Sürekli beni seviyor musun, şöyle olsaydım da beni sever miydin diye olmayacak olasılıklar üzerinden konuşup karşınızdakini boğmayın.

3. Söz konusu iltifat olunca erkeklerin işi kolay, bizim saçımıza, giysimize hele de aklımıza övgü yağdırsanız mest oluruz ama erkeklerin iltifat anlayışının bizden farklı olduğunu unutmayın. Ay çok sevimlisin, çok tatlısın gibi kalıplar, "sevgilim sen ne kadar zayıfladın"ın bizde yarattığı etkiyi yaratmıyor onlarda bunu bilin.

4. "Benim birlikte olduğum, sevgilim, parıldayan ayım, Can dostum, en yakınım, güzellerin şahı sultanım.
Hayatımın, yaşamımın sebebi Cennetim, Kevser şarabım.Baharım, sevincim, günlerimin anlamı, gönlüme nakşolmuş resim gibi sevgilim, benim gülen gülüm" gibi Kanuni'nin Hürrem'e yazdığı şeyleri beklemeyin. Arada bir şiir size okuyorsa, anlam bozukluğu olmadan romantik iki cümle kurabiliyorsa şu ülke sınırları içinde yaşayan kadınların çoğundan şanslı olduğunuzu unutmayın :)



5.Erkekler, sevgilinizin her canı sıkıldığında suçu kendinizde arayıp soru yağmuruna tutmayın. Hayır o kadar kurcalayınca eninde sonunda suçlu çıkarsınız zaten benden söylemesi. 

6. Gereksiz kıskançlıklar yapmayın. Bırakın adam halı sahaya giderken ya da bir yerde arkadaşlarıyla maç izlerken de sizden ayrı olsun. Yapışık ikizler değilsiniz sonuçta. Aynısı erkekler için de geçerli. Kız kıza eğlenmeye çıktığımızda "ben sana değil etraftaki erkeklere güvenmiyorum" klişesine sığınmaktan vazgeçin.



7. Yalan söylemeyin. Bir defa yalanınınız ayyuka çıkarsa yandığınızın resmidir. Gece arkadaşlarınla dışarı çıkacaksın sadece belki niyetin kötü değil  ama bunu saklarsan direk ne haltlar karıştıracaktı da sakladı durumuna düşersin. Ama haber versen zaten bir şey yapacak olsa söylemezdi diye bizim içimiz senin de kafan rahat eder. 




25 Şubat 2014 Salı

Çağımızın Hastalığı: Hareketsizlik!

Bu hastalığın çözümü de spordan geçiyor.

Söz konusu spor ise bu konuda ahkam kesecek en son kişi ben olmalıyım aslında. Tam da bu nedenden bu yazıyı hazırlama ihtiyacı hissettim. Benim için spor sadece sağlıklı yaşamın bir parçası demek. Yaş kemale erdiğinde daha dinç olmak istiyorum. Tüm gün masabaşında oturan, eve gelince de bilgisayarın-kitapların başına gömülüp ders çalışan bir insan olarak spora çok ihtiyacım var ama bu yoğun zamanlarımda en kolay spordan feragat ediyorum sizin gibi. Bu hareketsiz yaşamımıza biraz hareket getirmek için neler yapabiliriz onu konuşalım bugün.


Öncelikle spor salonu denilince aklınıza sadece yanyana dizilmiş koşu bantları, çeşitli aletler gelmemeli. Eğer siz de benim gibi bu aletlerde zaman geçirmekten pek hazzetmeyenlerdenseniz size başka önerilerim olacak. Bu arada bunla şu kadar kalori yakarsınız yok şuranız incelir falan gibi bir amaca hizmet etmek için anlatmıyorum. Sürekli oturmaya mahkum olanlardansanız hafif bir egzersizden sonra bile vücudun hissettiği o canlılığı arıyoruz sadece.Neyse daha fazla uzatmayacağım. Kısacası dışarıda, spor salonlarında ya da evinizde yapabileceğiniz/katılabileceğiniz aletsiz spor aktivitelerinden bahsedeceğim.

  • Spor salonlarında Tempo, Free Style, Zumba gibi aktivitelere katılabilirsiniz. Müzik eşliğinde senkronize hareket etmek sporu eziyet gibi görenlere çare olabilir (Ben oluyorum bu). Ki bu aktivitelerin videolarını da bulmak mümkün yani evde de deneyebilirsiniz.Yüzme, tenis, squash yine spor salonlarında yapabileceğiniz aktivitelerden. 

  • Yürümekten hiç hazzetmen ama deniz kenarında vs olsa bir şans verebilirdim - ki Ankara'da böyle bir şansım yok. Leslie Sansone videolarını seven çok ama kendisi o kadar fazla konuşuyor ki o sebeple pek tercih etmiyorum ama evde spor yapmak isteyenlere önerebilirim.

  • Yoga ve Pilatese gelince. Evet bunlar evde yapılabilir ama ilk başta bir profesyonel eşliğinde başlamak gerektiği düşüncesindeyim. Şahsen yoga ile pek anlaşamadık ama pilatese kanım kaynadı denilebilir :)

  • Benim evde spor yapacaklara önereceğim tek bir adres var aslında Fitness Blender. Video çeşitliliğinin fazlalığı, çalıştırmak istediğiniz her bölgeye yönelik egzersizler, değişik zorluk seviyeleri ve süreler derken salona gidemediğim zamanlarda en büyük kurtarıcım. En sevdiğim yanı ise konuşan biri yok :) Sporunuzu yaparken müziğinizi dinleyebilir, dizinizi izleyebilirsiniz.


Kısacası evinize alacağınız bir kaç ağırlık ve mat ile yavaş yavaş spora başlayabilirsiniz. Unutmamak lazım aslında bir şeyler yapmaya çalışmak hiçbir şey yapmamaktan daha iyidir :)


24 Şubat 2014 Pazartesi

Futbol Dünyasının Stil Sahibi Erkekleri

Futbol dünyasındaki bazı oyuncular ve teknik adamlar sadece karizmatik değil aynı zamanda da pek şık. Peki kimler mi bunlar?

En beğendiğimi en sona sakladım tabi ama geri kalanlar arasında bir sıralama söz konusu değil :) 

1. Pep Guardiola



2. Andrea Pirlo



3. Xabi Alonso



4. David Beckham tabi ki açık ara önde :)






23 Şubat 2014 Pazar

Jessie J - Elle Style Awards 2014

Parası pulu olup da zevki olmayan insanlara örnek çok da bunu ünlüler yapınca ayrı bir ifrit oluyorum. Arkadaki Elle Style Awards yazısını görmesem ablayı Ankara pavyonlarından çıkmış sanırdım. Bu kadar mı basit ve zevksiz giyinir bir insan yahu. Hani erkek gözüyle de bakıyım diyorum yok yani bence sıfır çekicilik, sıfır güzellik!

Bir de bu ne yapay bir surattır arkadaş! Balmumu müzesindeki heykeller bile bundan daha doğaldır :)


21 Şubat 2014 Cuma

Tek Derdim Ne Yesem : Brownie Cheesecake

Farkındayım blogu epey ihmal ettim son günlerde, bırakın post yapmayı yorum bile yapamıyorum. Bahar yorgunluğu mu dersiniz, hafiften bunalım evresi mi bilemeyeceğim ama pek keyifsizim bu aralar.
Bunda özel ve iş hayatımın tabi ki payı var ama şu an işte sorun bu diyecek bir derdim olmamasına rağmen pek bir keyifsiz ve isteksizim. Çağımızın hastalığı memnuniyetsizliğe mi kapıldım acaba?

Bu hafif depresif hallerimden mi üstüme ölü toprağı serpildiğinden mi bilmem eve gidince bir kaç şey atıştırıp bir şeyler okuyayım ya izleyeyim dememle birlikte koltukta uyumuş olarak buluyorum kendimi. Saat 9 gibi mayışan bünyem gözlerini gece 2-3 gibi açıyor ve sonra uyumak falan yalan oluyor doğal olarak. Bu düzenli düzensizlik hem sinirlerimi bozuyor hem de aklımdaki planlara uyamamak da beni deli ediyor. Bu hafta sonu biraz silkinip kendime gelme çabaları içinde olacağım, kısmet.

Of çok uzattın Esra hadi tatlıya gel artık diyenler haklısınız. Ama bu postu okuduğunuza pişman olmayacağınız bir tarif ile karşınızdayım. Her ne kadar diğer tariflerim kadar pratik olmasa da bugünkü tarifimiz Brownie Cheesecake :)

Eğer Starbucksın bu tatlısını seviyorsanız bunu denedikten sonra yüzüne bile bakmayacaksınız benden söylemesi :) Gelelim malzemelerimize:

Tabanı için:
200 gram bitter çikolata
200 gram yumuşak tereyağ
3 yumurta
200 gram pudra şekeri
100 gram un
Cheesecake için:
150 gram pudra şekeri
400 gram labne peyniri
2 yumurta
1 paket vanilya
Çikolata sosu için:
150 ml krema
200 gram bitter çikolata
  • Yapılışına geçelim şimdi de. Önce bitter çikolatayı benmari usulü eritin. Bu arada tereyağ ve şekeri krema kıvamına gelene kadar çırpın. Daha sonra sırasıyla yumurta ve unu ilave edin. Son olarak da erimiş çikolatayı da ekleyip karıştıralım. Yağlı kağıt serilmiş yuvarlak kelepçeli kalıba karışımı yayalım. 
  • Daha sonra cheesecake malzelerinin hepsini bir kaba alıp iyice karıştırdıktan sonra bu karışımı kalıba döktüğümüz brownie hamurunun üstüne yayalım. Önceden 180 derecede ısıtılmış fırında 30-35 dakika pişirelim. Piştikten sonra oda sıcaklığına gelinceye kadar bekleyelim ve daha sonra 2 saat buzdolabında bekletelim. 
  • Bu arada kremayı ısıtalım ama kaynatmamaya dikkat edelim. Çikolataları parça parça ekleyelim ve iyice eriyinceye kadar karıştıralım. Burada dikkat etmemiz gereken bu sosu kullanmadan önce 40 dakika beklemek ve bu süre zarfında ara sıra karıştırmak.  
  • Evet mutlu sona çok az kaldı. 40 dakikanın sonunda çikolatalı sosu buzdolabında beklettiğimiz cheesecakenin üstüne döküp son olarak 1 saat daha buzdolabında beklettikten sonra servise hazırız.


Afiyet olsun şimdiden :)



17 Şubat 2014 Pazartesi

Erkekler İçin: Gömlek Kolu Nasıl Katlanır?

Bir erkeğin üzerinde görmeyi sevmediğim şeylerin başında kolsuz tshirtler gelir. Ondan sonraki nedir diye sorsanız kısa kollu gömlek derim. Zaten çoğu erkek de bizim gibi düşünüyor olsa gerek yaz-kış uzun kollu gömlekler giyip gerektiğinde de kollarını kıvırıveriyorlar. Peki ideal kol kıvırma/katlama nasıl yapılır hadi ona bakalım:

Aslında işlem çok basit:
1. Adım
Gömleğin kol düğmelerini açıyorsunuz
2. Adım
2 manşet genişliğinde olacak şekilde yukarı doğru sıvıyorsunuz 
3. Adım
Alt kısmı 1 manşet boyu katlıyorsunuz
4. Adım
Uç uca getirmeden, manşetler 1 parmak gözükecek şekilde son bir kez daha kıvırıyoruz.

Ve hazırsınız :)


görsel: menstyle1.com

14 Şubat 2014 Cuma

TGIF : Sevgililer Günü

Sevgililer günü nasıl klişe bir şeyse sevgililer gününe inanmıyorum yok kapitalizmin oyunu falan demek de aynı klişelikte benim nazarımda. Er ya da geç bugun bitecek ve yarına o kırmızı kalplerden ve güllerden eser kalmayacak ortalıkta- umarım.

Sevgililer günü bir çoğumuz için olmazsa olmaz bir gün değil ama yine de o gün çikolatadır ne bileyim sevdiğinin sevdiği 3 kuruşluk bir şeydir almak da pek zor olmasa gerek. En azından çaba sarf etmeden sevgilinize/eşinize bir jest yapmış olursunuz. Zaten bu günde büyük sürprizler yapacağım diye kasmanın bir anlamı yok onu doğumgünlerine, yıl dönümlerine saklayın. Aklınıza gelen kısıtlı yaratıcı fikirleri bu günde heba etmeyin. Hele sakın ama sakın evlenme teklif etmeyin. Unutmayın kadınlar özel günler kendilerine özel olsun isterler. Tüm dünyanın kutladığı bir günde bu teklifi yapmak riskli bir iştir bunu unutmayın.

P.S: Evlilikte teklifi yapılmayacak/evlenilmeyecek diğer önemli gün de kadının doğum günüdür. Özel günlerin birleştirilmesinden  hiç hazzetmeyiz benden söylemesi.

2 Şubat 2014 Pazar

Bana Bunlarla Gelmeyin #3

Uzun zamandır bloguma hangi kelimelerle gelmişsiniz bakmıyordum. Bu hafta bana gelenler şunları arayarak gelmiş. Hadi bakalım, yorumlayalım :)


ne giysem: blogumun adından mütevellit  bu anahtar kelimeler her zaman ilk sırada. Yalnız ne giysem sorusunun cevabını googleda bulacağına inanan insanın gönlünde kötülük olmaz benden söylemesi :)
kanaviçe mini cooper: Eskiden mini severdim ama şimdi her kadın gibi benim de hayalim içindeyken kadının kocası ne iş yapıyor yaa diyecekleri bir jeep (ironi yapıyorum aman hemen yargılamayın). Ha onu da kanaviçeye işlemek uzun sürer :)
cicili bicili seyler english home: english home da her şey cicili bicili. Hatta bazı şeyler çok cici benim için.
deli gibi sac: çok düşündüm ne demek istemiş acaba kişi burada diye.
en guzel giyinen kiz : şimdi bunu arayıp buraya geldiysen google a bu iltifatından ötürü teşekkürlerimi iletirim :)
takım elbise alırken dikkat edilmesi gerekenler: Erkekler için bir kaç takım elbise postu yapmıştım, umarım doğru posta ulaşıp ceketin üzerine oturmasına, kol ve paça boyuna dikkat etmişsindir arkadaşım.
makbazelin cantasi: makbazel ne bilmem de bir matmazel kaldı hatrımızda Aşk-ı Memnu'dan yadigar onun çantasını mı sorarsın acaba?