16 Eylül 2014 Salı

Tek Derdim Instagram #1

İtiraf ediyorum ben instagramda her bir haltın fotosunu paylaşangillerdenim. Diğer sosyal medya hesaplarımda daha kaliteli - nasıl oluyorsa o- bir hal takınsam da instagramım tam bir çöplük. Ben kabullendim bunu, siz de kabullenin der ve her bloggerin bir gün tadacağı instagramda ben bölümünü gururla sunarım :p
Hadi sol baştan başlayalım.
- Her yağmur sonrası böyle şirin salyangozlar karşılıyor beni işyerinin girişinde. Normalde nerede saklanıyor bunlar?

- Pilates topu girmeyen ev kalmadı sanırım. Ben de heves edip almıştım ama evde kullanmak kısmet olmadı daha. Anladım ki evde spor yapabilen insanlardan değilim ben. İlla spor salonuna gidip koşu bandında yüzünde bi kilo makyajla spor yapan ablaları, kaldırdığı her ağırlıktan sonra kendini hayran hayran seyreden kaslı çocukları görmem gerekiyor :p Neyse bari top işe yarasın dedim ve  alternatif kullanım alanı yarattım :D

- A. ile bir odaya sığamadığımızdan, çocuk odası olarak adlandırabileceğimiz kısım benim çalışma odası kisvesi altında giyinme odam bi kaç senedir :) Masa-sandalye alalım tez yazcam ben ya diye düzenlemeye başladığımız odaya o raflar, o giysi dolapları ne ara yerleşti bilemiyorum :P Yalnız her insan gibi ben de dolaplarıma sığamıyorum. Her hafta sonu dolapları düzenliyorum daha verimli kullanayım diye ama olmuyor :(

- Bu faslı kısa geçeyim de oburluğum göze batmasın. Aslında ben instagramda yemek fotosu değil sadece kahvaltı fotosu paylaşıyorum çünkü bizim evde hazırlanan tek öğün o. Haftasonu sabahları tıka basa kahvaltı ettiğimden öğle-akşam yemeği yemiyorum çoğu zaman :( Bu arada en baştaki kahvaltı Odtü Çatı kafeye ait. Öğrencilik yıllarımda uykumdan fedakarlık edip bölümüme uzak olsa da sırf kahvaltısı için gittiğim bu mekana hazır okullar tatilken gidelim, nasılsa kalabalık değildir dedim ama şu tabak için yarım saatten fazla bekledim. Bu ne sıradır arkadaş sanırsın aşevi, Ankara'da ne kadar çocuklu aile varsa buraya gelmiş. Omleti enfes olsa da bir daha haftasonu önünden bile geçmem. Hem self servis olayına ayrı gıcığım zaten.

- Neyse kötü bir haberim var saçlarım beyazlıyor. Tam saçımı artık boyatmaktan vazgeçmiştim- ki barındırdığı onbin renkten belli oluyordur aylardır da boyatmıyorum- ama bu yaşta beyaz saçla mı dolaşayım :(

- Kışın cilt bakımına daha çok özen gösteriyorum ben, yazın nedense çok üşeniyorum. Bu yaz en çok bu üçünü kullandım. Skin foodun nesi olsa kullanırım zaten de bir de ülke sınırları içinde satılsa süper olacak :(

- Aslında bira sevmem pek, ama bu aralar ev kuşu olduğumuzdan haftasonlarını evde geçiriyoruz. E yanına atıştırmalık hazırlaması en kolay şey de bira olunca tercih ediyoruz arada sırada. Her ne kadar içmekten haz aldığım tek bira Heineken olsa da yokluğunda Bomonti ile idare ediyorum.


9 yorum :

  1. benim de saçlarım beyazlıyor yaa :(

    YanıtlaSil
  2. süper olmuş bu post!
    verdim şukunuzu ms. ne giysem,
    mim gibi bir kafası olsa, beni de mimler misiniz derdim hatta,
    o kadar söyleyeyim.
    ama o el fotoğrafı da olacaktı,
    olmalıydı.
    gerçi ben onu birlikte kahve içtiğiniz arkadaşınız eli sanmıştımdı ama,
    bazen kazın ayağı öyle olmuyormuş demek ki :p
    regards,
    ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. blogger aleminde "cliché" bir post aslında.
      ama mim olabilirmiş bundan iyi fikir, hatta olsun ve ilk sen yap instagram fotolarından bir potpori, lütfen :)

      Sil
  3. instagramın anasını ağlatan biri olarak, paylaşımlarınızı severek takip ediyoruz

    ayrıca kek kurabiye paylaşımları neredeee ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bil mukabele efendim :)

      yarısı yemek paylaşımı olunca onu es geçtim başka sefere artık :)

      Sil
  4. Daha posu okumadan koşa koşa yorum yazıyorum çünkü salaklığımı alkışlamak niyetindeyim :D

    Postun daha başını okuyunca aa hemen takibe alayım instagramını diye sağ taraftan linki bulup tıkladım, bir de ne göreyim sen esrack_ mişsin :D

    ben o hesabın sen olduğunu bilmeden, ya da unutmuş olarak paylaşımlarını seviyorum diye takipteydim.
    Çok şaşırdım şimdi :)
    İnsan unutkan olunca böyle kendi kendini şaşırtıp hayata minik renkler katabiliyor işte, ne güzel bir dünyam var hahah :D

    YanıtlaSil
  5. Postu okudum gene geldim. Hafta sonu durumlar aynı. Tıka basa öküz doyuran bir kahvaltı ve finish.
    Ne öğle (ki zaten öğle kalkmıştık, ne öğlesi?) ne akşam. Güzel oluyor aslında kahvaltıda deli gibi yeme özgürlüğü veriyor sanki :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. iki yoruma birden cevap vereyim kendine yüklenme fark etmemen normal çünkü alakasız bir nick kullanıyorum orada ve bloga ilgili hiç paylaşım yapmıyorum, ondan pek normal onun ben olduğunu fark etmeden takip etmen :D

      Bence de haftasonu öyle güzel oluyor hem bi daha yemek hazırlama derdi yok :) Biz de öğlen hatta ikindi vakti kahvaltı yapanlardanız maalesef. Hiç vicdan azabı yaşamadan tıka basa yiyorum valla haftasonları ne yalan söyleyim :)

      Sil

Yorumlarınız için teşekkürler :)